FOMO nedir? Borsa ve kripto parada FOMO ne demek?

FOMO (Fear of Missing Out), psikolojide fırsatı kaçırma korkusu olarak nitelendiriliyor.

İngilizce kökenli bir terim olan Fear of Missing Out’un kısaltması olan FOMO, fırsatı kaçırma korkusu anlamına gelmektedir. Kripto piyasalarında sıkça kullanılan FOMO terimi, aynı zamanda pişman olma duygusu için de kullanılmaktadır.

 

 

Yeniliği, fırsatı veya imkanları kaçırma korkusu olarak nitelendirilebilecek olan FOMO, borsada ve kripto para piyasasında da gündemde yer almaktadır. Kripto piyasalarında sıkça kullanılan FOMO terimi, aynı zamanda pişman olma duygusu için de kullanılmaktadır. İşte, psikolojide FOMO hakkında merak edilen bazı bilgiler.

Kripto para piyasalarına yeni giriş yapan bir yatırımcı için bu his kötü bir satın alma deneyimi ile sonuçlanabilir. Bunun son örneği 2017 yılının sonlarında başlayan dev boğa koşusu sırasında yaşanmış, birçok insan FOMO’ya kapılarak kripto paraları en tepeden almışlar ve ardından gelen düşüşlerle büyük kayıplar yaşamışlardı. Öte yandan mevcut kripto para yatırımcıları için FOMO büyük kazanımları beraberinde getirmektedir. Bu nedenle yatırımcıların büyük çoğunluğu FOMO’nun başlamasını arzular.

FOMO, oluşumunda en büyük etken kişinin gelişmeleri kaçıracağı korkusudur. Ancak sosyal ağlarda arkadaş sayıları ve onların yaptığı eylemler dikkate alındığında gelişmelerin her birisine uyabilmek, kişi için imkânsızdır. Buna rağmen kişi sıkıntı duyar. Sürekli sosyal ağlarını kontrol eder. Hatta bu yüzden zaman kaybı yaşar, işleri aksayabilir, dersleri aksayabilir ya da uykusuz kalabilir. Araç kullanırken bile kontrol etmeye devam eder. Katılamadığı veya çağırılmadığı etkinliklerden dolayı olumsuz duygular hisseder, dışlanmışlık yaşar. Sıkıntılıdır.

 

 

FOMO durumunda birey, diğerlerinin deneyimlediği şeylerden eksik kalma duygusu hisseder. Pişmanlık korkusu olarak da tanımlanır ve bu da yanlış seçim yapma korkusuyla, kişinin sosyal etkileşim, yeni bir deneyim veya kârlı bir yatırım için bir fırsatı kaçırmasına yol açabilir.

Çevrenizdeki herkesin daha iyi bir hayata sahip olduğu ve bazı büyük fırsatları kaçırdığınız hissine veya algısına işaret eder. Çoğu durumda, sosyal medyada gerçek yaşam zorluklarını gösterilmediğinden, bu sadece bir algıdır.

FOMO hissi sizi çeşitli durumlarda bulabilir ve yalnızca sosyal medya etkileşimleri ile sınırlı değildir. Aslında, farkında bile olamayacağınız gün boyunca birçok FOMO kararı alıyorsunuz.

Yatırım yapmak açısından FOMO sizi mantıksız kararlara ve nihayetinde gereksiz kayıplara götürebilir.

Bitcoin’de büyük bir satın alma fırsatını kaçırdığınızı düşündüğünüzde duygusal bir durumda olduğunuzu kendinize itiraf edebiliyorsanız, bu sorunla karşılaşmaya hazır olduğunuz anlamına gelir.

Kendi mali durumunuz, ne kadar para kaybetmeyi göze alabileceğinizi ve ne kadar risk almak istediğinizi unutmayın. Her yatırım kararı finansal durumunuza göre verilmelidir. Sermayenizi riske atmadan önce, kripto paraları çok iyi analiz etmenizi tavsiye ederiz.

 

Mutsuzluk, kıskançlık, paranoya, nefes almada güçlük, çarpıntı hissi oluşur. Bunları geçiştirmek ister ancak kabul görmediği ve gelişmelerden uzak kaldığı düşüncesi, moral bozukluğuna neden olur.

 

Türkiye’deki internet kullanıcılarının sosyal medya kullanım oranı yüzde 92’ken dünya genelinde ise bu oran yaklaşık yüzde 40 civarındadır. Aynı zamanda Türkiye’de internet kullanıcılarının 16-24 yaş aralığındaki kullanıcıların % 84, 25-34 yaş aralığında yüzde % 77, 35-44 yaş aralığında yüzde % 62, 45-54 yaş aralığında ise yüzde % 41’i her gün internete giriyor. Ayrıca ülkemizde her iki kişiden biri akıllı cep telefonu kullanıyor. Bunlar FOMO olma riskimizin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. FOMO erkeklerde daha sık görülür. Kimliğin oluşma dönemi olan ergenlik ve ilk yetişkinlik döneminde daha sık görülür. Çünkü bu dönemde kendine güven tam olarak oluşmaması, arkadaşların kişinin yaşamında etkili olması ve yetersizlik duygularının daha yoğun yaşanması nedeniyledir.

 

FOMO İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?

Birkaç günlüğüne sosyal medya hesaplarınızı dondurun, sizde nasıl bir etki yarattığını gözlemleyin. Fark etmek değişim için şarttır.

Kendi hayatınıza odaklanın. Böylece neler yapıp, neler yapamadığınızı keşfedin.

 

Yaşadığınız anın tadını çıkarın, iyi zaman geçirirken, telefonla fotoğraf çekmeyin veya konumunuzu, kimlerle birlikte olduğunuzu paylaşmayın.

Planlar yapın ve onlara uymaya çalışın.

Mutlaka hobi edinin, böylece kendinizi daha fazla geliştirirsiniz.

Egzersiz yapın. Özellikle yürüyüş hem kendinizle baş başa kalmanızı hem de çevrenizi daha iyi fark etmenizi sağlayacaktır.

Kitap okuyun.

İnternet paketinizi azaltın.

Uzman Psikolog Melisa Paker, FOMO rahatsızlığının sadece medya bağımlılığı ile ilgili olmamakla beraber kişinin içinde bulunduğu ortamın dışında herhangi bir olayı kaçırma kaygısı olarak adlandırılabileceğini söyledi. FOMO’nun daha çok 18-25 yaş aralığında ergenlerde ve genç yetişkinlerde görüldüğünü belirten Paker, “Dünya popülâsyonunda ergenlerin yüzde 70’inde FOMO dediğimiz durum yani sosyal medyada herhangi bir yeniliği kaçırmaya kaygılı olma durumu sıklıkla görülüyor. Dünya genelinde yetişkinlerde bu oran yüzde 56’dır” dedi.

 

 

KİŞİ KENDİNİ DIŞLANMIŞ HİSSEDİYOR

FOMO rahatsızlığına yakalanan bir bireyin sosyal medya kullanımında duygu durumlarının stabil olarak oturmamasından kaynaklı negatif etkilerinin olduğunu vurgulayan Paker, şunları söyledi: “Kişi mutluyken, heyecanlıyken ve herhangi bir durumdan memnunken bir anda arkadaşlarının kendisi olmadan gittiği bir sosyal aktiviteyi görebiliyor. Bilinçli olarak tercih etmese de insanların gidip eğlendiği herhangi bir ortamdaki fotoğraflar veya videoları da görebiliyor. Bu da aidiyet ve güven hissini negatif derecede etkiliyor. Kişi bir noktada aslında kendini dışlanmış, grubun dışında kalmış ve o gruba ait olmamış gibi hissedebiliyor. Bu da duygu durumunda negatif geçişlere sebep oluyor.”

 

 

SOSYAL MEDYAYI FAZLA KULLANIRSANIZ, YAŞADIĞINIZ ORTAMI DA KAÇIRIRSINIZ

Psikolog Paker, FOMO rahatsızlığına yakalanan kişinin tedavi sürecine ilişkin şöyle dedi: “Kişi vaktini fazlasıyla internette ve sosyal medyada geçiriyorsa, bu durum onun duygu durumunu negatif oranda etkiliyorsa, özgüven problemine ve çevresindeki insanlarla iletişimini, ilişkisini negatif anlamda etkiliyorsa kişinin tedavi edilmesi gerekiyor. Bu tedavi de ‘bilinçli farkındalık’ dediğimiz anı yaşamak ve anda kalabilme, bulunduğumuz ortamda hem bedensel hem zihinsel olarak bulunduğumuz ortama deneyimleme ilkesidir. Bilinçli farkındalıkta aslında kişi, şuanda ne deneyimliyorsa ne duyuyorsa ve ne hissediyorsa o hislerine yönelik yönelmesi öngörülüyor. Sosyal medya fazla kullanırsanız, yaşadığınız ortamı da kaçırıyorsunuz. Çevrenizde olup bitenleri, sesleri ve herhangi bir uyarıcıyı kaçırdığınız için anda da kalamıyorsunuz. FOMO rahatsızlığının tedavisinde bağımlılık tedavisinin yanı sıra bilinçli farkındalık ilkesinden de bu anlamda yararlanılıyor.”

 

YENİ HOBİLER EDİNMEK FOMO RAHATSIZLIĞINDAN KURTARIYOR

Ailelere çok fazla görev düştüğünü söyleyen Paker, ilk başta ailelerin iyi birer model olması gerektiğini belirtti. Gençlere interneti ve sosyal medya kullanımını kısıtlarken ailelerinde örnek olması gerektiğini kaydeden Paker, şöyle konuştu: “Herkes eve geldiğinde salonda otururlarken belli bir paylaşım yapılacağı zaman herkesin elinde cep telefonu varsa ve sosyal medyayı düzenli olarak takip ediyorsa, bu istenilen sağlıklı bir aile ortamı olmuyor. Ayrıca kişilerin yeni hobiler edinmesi FOMO rahatsızlığından kurtulmasını sağlıyor. Örneğin doğa yürüyüşleri, bir arkadaşınızla telefonları bir kenara bırakarak birebir göz temasıyla iletişim kurduğunuz herhangi bir aktivitede FOMO rahatsızlığından kurtulmaya yardımcı olabilir.”

 

DHA





error: İçerik korunuyor !!!