Earnie Shavers Kimdir ? Earnie Shavers Neden Öldü ?

Earnie Shavers Kimdir ?

Sheavers, 31 Ağustos 1944’te Butler County, Alabama’da doğdu. 1969 ile 1995 yılları arasında sürdürdüğü aktif boks kariyerinde iki kez Dünya ağır siklet şampiyonluğu’na göz kırpan bir boksör olarak boks tarihinin yetiştirdiği en sert yumruklardan birisi olarak biliniyordu. Toplamda 23’ü ilk rauntta olmak üzere çıktığı müsabakalarda direkt 69 nakavt galibiyeti alarak %76.7’lik bir genel başarı oranı elde etmiştir. Eski dünya şampiyonları; Vicente Rondón, Jimmy Ellis ve Ken Norton’un yanı sıra üç kez Avrupa ağır siklet şampiyonu olan Joe Bugner ile en iyi ağır siklet boksörler arasında gösterilen Jimmy Young’ı mağlup etmiştir. Ayrıca 1977’de Muhammed Ali’ye ve 1979’da Larry Holmes’a kaybederek ağır siklet şampiyonluğu müsabakalarında iki kez mağlup oldu. Anılarını 2001’de Welcome to the Big Time adlı otobiyografisinde yayınladı.

Earnie Shavers Neden Öldü ?

Shavers, 1 Eylül 2022’de Virginia‘da kaldığı kızına ait evde 78. yaş gününden bir gün sonra kısa bir rahatsızlık sonucunda vefat etmiştir

Dünyanın En Sert Yumruğu Earnie Shavers

Shavers’ın vuruş gücü, sadece boksta değil, dünya çapında birçok spor meraklısı tarafından da takdir edildi. Muhammed Ali, Shavers’ın bir sonraki rakibi olarak seçtiğinde, “onun yumrukları dünyanın en güçlüsü” olarak tanımladı.

Earnie Shavers: Boksun En Sert Yumruklarından Birinin Sahibi

Boks dünyası, tarihin en sert yumruklarından birine sahip bir dövüşçüyle tanıştı: Earnie Shavers. İsmi, boks tarihinin en etkili ve en korkulan dövüşçülerinden biri olarak anılıyor. Ringdeki sert yumrukları, çoğu rakibinin ondan korkmasına neden olmuş ve yıllarca bokseverleri heyecanlandırmıştır.

Earnie Shavers’nın Kariyeri

Earnie Shavers, 31 Ağustos 1944’te Alabama, Garland’da doğdu. İlk başta boksu sevmediği için boksu bıraktı, ancak daha sonra yeniden başladı ve 1969’da profesyonel olarak boksa başladı. Shavers’ın boks kariyeri boyunca toplamda 81 maçı oldu, bunların 68’i kazandı. 56 maçında rakibini nakavt etti. Bokstaki kariyeri boyunca 27 yılını ringde geçirdi ve 1983’te emekli oldu.

Shavers, boksu severlerin takdirini toplayan sert yumrukları nedeniyle ‘The Acorn’ lakabını kazandı. Rakiplerine karşı güçlü ve etkili yumruklar attı. İlk beş yıl içinde, tam 44 maçta nakavt kazandı. Böylece bokstaki kariyerine hızlı bir başlangıç yaptı.

Shavers’ın boksu dünya çapında büyük bir üne kavuştu ve çeşitli ülkelerdeki rakiplerle de karşılaştı. 1973 yılında, öncelikle Muhammed Ali’yi nakavt ederek adını duyurdu. Daha sonra, 1977’de, ünlü bir boks maçında, Larry Holmes ile karşılaştı. Holmes, Shavers’ı yenen dövüşçülerden biriydi, ancak Shavers, maçın 7. turunda rakibini yere serdi.

Shavers, kariyerinin sonlarına doğru, diğer boksörlerle birlikte, özellikle de Larry Holmes ile ikinci bir maç yapmak istedi, ancak bu maç gerçekleşmedi. Bunun yerine, 1983 yılında emekli oldu.

Earnie Shavers’nın Yumruk Gücü

Earnie Shavers, tarihin en güçlü yumruklarından birine sahipti ve bu, rakiplerinin çoğunun ondan korkmasına neden oldu. Shavers’ın yumrukları, rakiplerini nakavt etmek için yeterliydi.

Shavers’ın vuruş gücü her zaman tartışma konusu oldu. Dünya çapındaki birçok boks sever, Shavers’ın yumruklarının ne kadar güçlü olduğunu ölçmek için çeşitli testler yaptı. Bazıları, Shavers’ın vuruş gücünü binlerce pound olarak ölçtü.

Ancak, Shavers’ın sert yumrukları, bazı eleştirmenler tarafından sadece gücüyle değil, teknik becerisiyle de açıklandı. Shavers, her zaman rakibinin zayıf noktalarını keşfetmeye çalışan bir boksör olarak bilinirdi. Ringde her zaman stratejik hamleler yapar ve rakibinin savunmasızlıklarını avlamak için fırsat kollar.

Shavers’ın vuruş gücü, sadece boksta değil, dünya çapında birçok spor meraklısı tarafından da takdir edildi. Muhammed Ali, Shavers’ın bir sonraki rakibi olarak seçtiğinde, “onun yumrukları dünyanın en güçlüsü” olarak tanımladı.

Shavers’ın Boksu Üzerine Etkileri

Earnie Shavers, boksu yeniden canlandıran bir dövüşçü olarak kabul edilir. Onun sert yumrukları, boksu televizyonda daha fazla görünür hale getirdi ve ringe daha fazla hayran çekti. Boks dünyasındaki diğer dövüşçüler de Shavers’ın tekniklerini öğrenmek için ona danıştılar.

Shavers, boksu sadece bir spor değil, bir sanat olarak görenlerden biriydi. Boksu insanların birbirleriyle barışçıl bir şekilde rekabet etmelerine izin veren bir araç olarak görüyordu. Shavers’ın boksu üzerindeki etkisi, günümüzde bile hala hissediliyor.

Earnie Shavers’ın boksu üzerindeki etkisi, sadece ringde değil, hayatının geri kalanında da devam etti. Shavers, boksu bıraktıktan sonra antrenörlük yapmaya başladı ve birçok genç yetenekli boksöre yardım etti. Ayrıca, Parkinson hastalığına dikkat çekmek için birçok hayır etkinliğine de katıldı.

Boks dünyasında, Shavers’ın adı hala anılmaktadır. Onun sert yumrukları, boks tarihinde kalıcı bir etki bıraktı. Shavers, 2015 yılında Dünya Boks Hall of Fame’e kabul edildi ve boks kariyeri boyunca kazandığı başarılarla birçok spor ödülüne layık görüldü.

Shavers’ın hayatı ve kariyeri, birçok insan için ilham kaynağı oldu. Çocukluğundan itibaren zor koşullarla karşılaşan Shavers, azmi ve tutkusu sayesinde boksta başarılı oldu. Hayatının geri kalanında da başkalarına yardım etmek için çalıştı ve insanları boksu sevmeye teşvik etti.

Shavers, boksu bir sanat olarak gören birçok kişiden biriydi ve boksun barışçıl bir rekabet aracı olduğuna inanıyordu. Onun hayatı ve kariyeri, boksu bir spor ve sanat olarak görenler için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Sonuç olarak, Earnie Shavers, bokstaki sert yumruklarıyla tanınan ve boksu yeniden canlandıran bir dövüşçüdür. Boksu sadece bir spor değil, bir sanat olarak görenlerden biriydi ve hayatı boyunca insanlara ilham verdi. Shavers’ın boksu üzerindeki etkisi hala hissedilmektedir ve boksu sevenler tarafından saygıyla anılmaktadır.

Sonuç

Earnie Shavers, bokstaki sert yumruklarıyla tanınan ve boksu dünya çapında yeniden canlandıran bir dövüşçüdür. Ringdeki güçlü ve etkili yumrukları, boks severlerin hayranlığını kazandı. Shavers’ın boksu üzerindeki etkisi hala hissedilmektedir ve boksu sadece bir spor değil, bir sanat olarak görenlerden biridir.